Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
History
(biriyle/bir şeyle) bir olmak
Meanings of
"(biriyle/bir şeyle) bir olmak"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
Colloquial
1
Colloquial
(biriyle/bir şeyle) bir olmak
(be) at one (with somebody/something)
expr.
Meanings of
"(biriyle/bir şeyle) bir olmak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 136 result(s)
Category
Turkish
English
Phrasals
1
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde/hemfikir olmak
fall in with (someone or something)
v.
2
Phrasals
biriyle/bir şeyle ahenkli olmak
harmonize with someone or something
v.
3
Phrasals
biriyle/bir şeyle ilgili bir sıkıntısı olmak
have something against someone or something
v.
4
Phrasals
biriyle/bir şeyle bir alıp veremediği olmak
have something against someone or something
v.
5
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmak
swing with (someone or something)
v.
6
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) iletişimde olmak
tune into (someone or something)
v.
7
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) birlik olmak
unite into (someone or something)
v.
8
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) eşit olmak
match up with (someone or something else)
v.
9
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) benzer özelliklere sahip olmak
match up with (someone or something else)
v.
10
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) denk olmak
match up with (someone or something else)
v.
11
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) ortak olmak
partner up (with someone or something)
v.
12
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) eş olmak
partner up (with someone or something)
v.
13
Phrasals
benzer (biriyle/bir şeyle) kıyaslandığında yeterince iyi olmak
stack up to someone or something
v.
14
Phrasals
benzer (biriyle/bir şeyle) mukayese edildiğinde onun kadar iyi olmak/ona yetişmek
stack up to someone or something
v.
15
Phrasals
biriyle/bir şeyle dolu olmak
abound with someone or something
v.
16
Phrasals
biriyle/bir şeyle birlik olmak
align oneself with someone or something
v.
17
Phrasals
biriyle/bir şeyle mutabık olmak
align oneself with someone or something
v.
18
Phrasals
biriyle/bir şeyle aynı fikirde olmak
align oneself with someone or something
v.
19
Phrasals
biriyle/bir şeyle birlik olmak
ally oneself to someone or something
v.
20
Phrasals
biriyle/bir şeyle müttefik olmak
ally oneself to someone or something
v.
21
Phrasals
(birine/bir şeye karşı biriyle/bir şeyle) birlik olmak
ally (oneself) (with someone) (against someone or something)
v.
22
Phrasals
(birine/bir şeye karşı biriyle/bir şeyle) müttefik olmak
ally (oneself) (with someone) (against someone or something)
v.
23
Phrasals
biriyle/bir şeyle birlik olmak
ally oneself to someone or something
v.
24
Phrasals
biriyle/bir şeyle birlik olmak
align oneself with someone or something
v.
25
Phrasals
biriyle/bir şeyle mutabık olmak
align oneself with someone or something
v.
26
Phrasals
biriyle/bir şeyle aynı fikirde olmak
align oneself with someone or something
v.
27
Phrasals
biriyle/bir şeyle birlik olmak
ally oneself to someone or something
v.
28
Phrasals
biriyle/bir şeyle müttefik olmak
ally oneself to someone or something
v.
29
Phrasals
(birine/bir şeye karşı biriyle/bir şeyle) birlik olmak
ally (oneself) (with someone) (against someone or something)
v.
30
Phrasals
(birine/bir şeye karşı biriyle/bir şeyle) müttefik olmak
ally (oneself) (with someone) (against someone or something)
v.
31
Phrasals
biriyle/bir şeyle birlik olmak
ally oneself to someone or something
v.
32
Phrasals
biriyle/bir şeyle ilişkili olmak
apply to someone or something
v.
33
Phrasals
birine biriyle/bir şeyle ilgili yardımcı olmak
assist someone with someone or something
v.
34
Phrasals
(biriyle/bir şeyle ilgili) çok katı/sert olmak
clamp down (on someone or something)
v.
35
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) meşgul olmak
concern (oneself) about (someone or something)
v.
36
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) birlik olmak
confederate with (someone or something)
v.
37
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) dolu olmak
crawl with (someone or something)
v.
38
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) karşıt görüşlere sahip olmak
disagree with (someone or something)
v.
39
Phrasals
birine/bir şeye biriyle/bir şeyle yük olmak
encumber someone or something with someone or something
v.
40
Phrasals
bir şeyde biriyle/bir şeyle aynı seviyede olmak
equal someone or something in something
v.
41
Phrasals
bir şeyde biriyle/bir şeyle aynı olmak
equal someone or something in something
v.
42
Phrasals
kafası biriyle/bir şeyle meşgul olmak
fix upon someone or something
v.
43
Phrasals
kafası biriyle/bir şeyle meşgul olmak
fix (on someone or something
v.
44
Phrasals
kafası (biriyle/bir şeyle) meşgul olmak
fix on (someone or something)
v.
45
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde/görüşte olmak
get down with (someone or something)
v.
46
Phrasals
biriyle/bir şeyle haşır neşir olmak
hobnob with someone or something
v.
47
Phrasals
biriyle/bir şeyle senli benli olmak
hobnob with someone or something
v.
48
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) bağlantılı olmak
link to (someone or something)
v.
49
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) ilişkili olmak
link to (someone or something)
v.
50
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) bağı olmak
link together (with someone or something)
v.
51
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) birbirine bağlı olmak
link together (with someone or something)
v.
52
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) benzer özelliklere sahip olmak
match up to (someone or something)
v.
53
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) aynı seviyede/düzeyde olmak
measure up (to someone or something)
v.
54
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) birlikte başlatılmış olmak/başlamak
originate with (someone or something)
v.
55
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) başlamış/ortaya çıkmış olmak
originate with (someone or something)
v.
56
Phrasals
(biriyle bir şeyle) ilgili/alakalı olmak
pertain to (someone or something)
v.
57
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) bağlantısı olmak
pertain to (someone or something)
v.
58
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) aynı düzeyde olmak
rank with (someone or something)
v.
59
Phrasals
(bir şeyde biriyle/bir şeyle) rekabet edebilecek olmak
rival (someone or something) in (something)
v.
60
Phrasals
(bir şeyde biriyle/bir şeyle) kıyaslanabilir/mukayese edilebilir olmak
rival (someone or something) in (something)
v.
61
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) alakadar olmak
see to (someone or something)
v.
62
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) senkronize olmak
synchronize with (someone or something)
v.
63
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) koordine olmak
synchronize with (someone or something)
v.
64
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) bir takım/birlik olmak
team up (with one)
v.
Colloquial
65
Colloquial
biriyle/bir şeyle ilgisi olmak
be/have to do with somebody/something
v.
66
Colloquial
biriyle/bir şeyle ilgili olmak
be/have to do with somebody/something
v.
67
Colloquial
biriyle/bir şeyle alakası olmak
be/have to do with somebody/something
v.
68
Colloquial
biriyle/bir şeyle alakalı olmak
be/have to do with somebody/something
v.
69
Colloquial
biriyle/bir şeyle bağlantılı olmak
be/have to do with somebody/something
v.
70
Colloquial
biriyle/bir şeyle ilişkili olmak
be/have to do with somebody/something
v.
71
Colloquial
(biriyle/bir şeyle) ilgili ters giden şey olmak
be the matter (with someone or something)
v.
72
Colloquial
(biriyle/bir şeyle ilgili) bir sorun olmak
be up (with somebody/something)
v.
73
Colloquial
(biriyle/bir şeyle ilgili) işler yolunda olmak/gitmek
go well with (someone or something)
v.
74
Colloquial
(biriyle/bir şeyle) tamamen hemfikir (olmak)
(be) at one (with somebody/something)
expr.
75
Colloquial
(biriyle/bir şeyle) tamamen aynı fikirde (olmak)
(be) at one (with somebody/something)
expr.
76
Colloquial
(biriyle/bir şeyle) tamamen mutabık (olmak)
(be) at one (with somebody/something)
expr.
77
Colloquial
(biriyle/bir şeyle) tamamen uzlaşmış (olmak)
(be) at one (with somebody/something)
expr.
78
Colloquial
(biriyle/bir şeyle) uyum içinde (olmak)
(be) at one (with somebody/something)
expr.
79
Colloquial
(biriyle/bir şeyle) bütünlük içinde (olmak)
(be) at one (with somebody/something)
expr.
Idioms
80
Idioms
(biriyle/bir şeyle) arası açık olmak
run foul of (someone or something)
v.
81
Idioms
(biriyle/bir şeyle) kavgalı olmak
run foul of (someone or something)
v.
82
Idioms
(biriyle/bir şeyle) arası bozuk olmak
run foul of (someone or something)
v.
83
Idioms
(biriyle/bir şeyle) anlaşmazlık içinde olmak
run foul of (someone or something)
v.
84
Idioms
(biriyle/bir şeyle) karşıt görüşte olmak
run foul of (someone or something)
v.
85
Idioms
(biriyle/bir şeyle) uyumsuz olmak
march out of step (with someone or something)
v.
86
Idioms
(biriyle/bir şeyle) uyumsuz olmak
march out of time (with someone or something)
v.
87
Idioms
(biriyle/bir şeyle) görüş ayrılığında olmak
be on a collision course (with somebody/something)
v.
88
Idioms
(biriyle/bir şeyle) çatışma içinde olmak
be on a collision course (with somebody/something)
v.
89
Idioms
(biriyle/bir şeyle) ihtilaf halinde olmak
be on a collision course (with somebody/something)
v.
90
Idioms
(biriyle/bir şeyle) hiç ilgisi olmamak/bir ilgisi olmak
have (any/some) bearing on (someone or something)
v.
91
Idioms
(biriyle/bir şeyle) hiç alakası olmamak/bir alakası olmak
have (any/some) bearing on (someone or something)
v.
92
Idioms
(biriyle/bir şeyle bir şeyle ilgili) arası bozuk olmak
be at odds (with somebody/something) (about/over something)
v.
93
Idioms
(biriyle/bir şeyle bir şeyle ilgili) arası açık olmak
be at odds (with somebody/something) (about/over something)
v.
94
Idioms
biriyle/bir şeyle yakın ilişkide olmak (uygunsuz şekilde)
be in bed with somebody/something
v.
95
Idioms
(biriyle/bir şeyle) tutarlı olmak
be in line with (someone or something)
v.
96
Idioms
(biriyle/bir şeyle) uyumlu olmak
be in line with (someone or something)
v.
97
Idioms
(biriyle/bir şeyle) aynı çizgide olmak
be in line with (someone or something)
v.
98
Idioms
(biriyle/bir şeyle) senkronize olmak
be in step (with someone or something)
v.
99
Idioms
(biriyle/bir şeyle) senkronize olmak
be in sync (with someone or something)
v.
100
Idioms
(biriyle/bir şeyle) aynı ritimde olmak
be in sync (with someone or something)
v.
101
Idioms
(biriyle/bir şeyle) senkronize olmak
be in time (with someone or something)
v.
102
Idioms
(biriyle/bir şeyle) aynı ritimde olmak
be in time (with someone or something)
v.
103
Idioms
(biriyle/bir şeyle) hemfikir olmak
be in tune with (someone or something)
v.
104
Idioms
(biriyle/bir şeyle) mutabık olmak
be in tune with (someone or something)
v.
105
Idioms
(biriyle/bir şeyle) ilgili çok hevesli olmak
be keen about (someone or something)
v.
106
Idioms
(biriyle/bir şeyle) ilgili çok hevesli olmak
be keen on (someone or something)
v.
107
Idioms
biriyle/bir şeyle eşit olmak
be on a par with somebody/something
v.
108
Idioms
biriyle/bir şeyle aynı düzeyde olmak
be on a par with somebody/something
v.
109
Idioms
biriyle/bir şeyle aynı kulvarda olmak
be on a par with somebody/something
v.
110
Idioms
(biriyle/bir şeyle) ahenk içerisinde olmak
be in tune (with somebody/something)
v.
111
Idioms
(biriyle/bir şeyle) ahenkli olmak
be in tune (with somebody/something)
v.
112
Idioms
(biriyle/bir şeyle) uyumlu olmak
be in tune (with somebody/something)
v.
113
Idioms
(biriyle/bir şeyle) hemfikir olmak
be in tune (with somebody/something)
v.
114
Idioms
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmak
be in tune (with somebody/something)
v.
115
Idioms
(biriyle/bir şeyle) mutabık olmak
be in tune (with somebody/something)
v.
116
Idioms
aklı (biriyle/bir şeyle) meşgul olmak
be wrapped up in (someone or something)
v.
117
Idioms
(biriyle/bir şeyle) senkronize olmak
get in sync (with someone or something)
v.
118
Idioms
(biriyle/bir şeyle) aynı amaçlara, beğenilere, görüşlere sahip olmak
get in sync (with someone or something)
v.
119
Idioms
(biriyle/bir şeyle) aynı/benzer bakış açısına/fikirlere sahip olmak
get in sync (with someone or something)
v.
120
Idioms
(biriyle/bir şeyle) uyumlu olmak
get in tune with (someone or something)
v.
121
Idioms
(biriyle/bir şeyle) mutabık olmak
get in tune with (someone or something)
v.
122
Idioms
(biriyle/bir şeyle) çok meşgul olmak
have one's hands full (with someone or something)
v.
123
Idioms
(biriyle/bir şeyle) fazla meşgul olmak
have one's hands full (with someone or something)
v.
124
Idioms
(biriyle/bir şeyle) çok işi olmak
have one's hands full (with someone or something)
v.
125
Idioms
(biriyle/bir şeyle) ortak bir özelliği/yönü olmak
have something in common (with someone or something)
v.
126
Idioms
(biriyle/bir şeyle) ilgili şikayeti olmak
have a beef with (someone or something)
v.
127
Idioms
(biriyle/bir şeyle) başı belada olmak
have a hard time with (someone or something)
v.
128
Idioms
(biriyle/bir şeyle) ilgili zorluk yaşamak/zor durumda olmak
have a hard time with (someone or something)
v.
129
Idioms
biriyle/bir şeyle problemi olmak
have a thing about someone or something
v.
130
Idioms
biriyle/bir şeyle arası iyi olmak
have a way with someone or something
v.
131
Idioms
biriyle/bir şeyle ilgili planları olmak
have designs on someone or something
v.
132
Idioms
(biriyle/bir şeyle) meşgul olmak
have one's hands full (with someone or something)
v.
133
Idioms
(biriyle/bir şeyle) bazı ortak yanları olmak/bulunmak
have something in common (with somebody/something)
v.
134
Idioms
(biriyle/bir şeyle) ilgili olmak
take an interest in (someone or something)
v.
135
Idioms
(biriyle/bir şeyle) dirsek temasında olmak/çalışmak
work hand and glove with (someone or something)
v.
136
Idioms
(biriyle/bir şeyle) dirsek temasında olmak/çalışmak
work hand in glove with (someone or something)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (biriyle/bir şeyle) bir olmak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy